6 Haziran 2014 Cuma

Bahar Temizliği




Son haftalarda makyaj masamın düzenini değiştirip çekmecelerimi elden geçirdim. Bahar temizliğimi neredeyse yaz gelince yapabildim ama zaten havadan da yazın geldiğini anlamak imkansız. Her neyse  temizlik sırasında biraz da nostalji yaptım, elbette çöpü boylayanlar da oldu. İşte çöpe gidenler:

* Bu makyaj çantasını yaklaşık 10 yıldır kullanıyordum. Benimle kaç şehir, kaç ülke dolaştı… Törpü dibini mi delmedi, içine parfüm dökülüp allık kabını çantaya mı yapıştırmadı, biye yerleri mi soyulmadı, rengi mi sararmadı… Ama artık veda zamanı geldi. Yerini tutacak çanta arıyorum, bakalım nasıl bulacağım.

* Ms. Make Up makyaj fırçası setini de 2007 yılında İngiltere'den almıştım. İçinde bir allık, bir pudra, bir far, bir ruj, bir kaş fırçası ve bir de aplikatör vardı. Fiyatı 9 pounddu diye hatırlıyorum. İlk makyaj fırçalarım… Bunlar da kullanılmaktan eskidi. Fırçalar artık keçeleşmişti ve canımı acıtıyordu. Kokmaya da başlamışlardı. Bu yazımdaki fırçaları alıp bunları attım. Sadece az kullandığım kaş ve ruj fırçası duruyor.

* Watsons Collagen tonik ve nemlendirici ise temizleme jeliyle birlikte setti. Yolculuklarda kullanmak için almıştım. Jeli öyle böyle derken bitirdim ama etkisiz eleman nemlendiriciyi ve toniği kullanmadım. İki yıldır çekmecede öyle duruyorlardı. Artık bozulduklarını düşünerek atıyorum. Artık bu ürünü Watsonslarda görmüyorum, görseniz bile almayın zaten çok gereksiz ürünlermiş.


* Bir zamanlar grip salgınları vardı hatırlar mısınız? O zaman hijyenik jeller aniden hayatımıza girmişti. Carex Hijyenik El Jeli de o dönemden kalma alışkanlık. Artık toplu taşımayı pek kullanmadığım için uzun zamandır bunu da kullanmıyordum. Rengi sararmış, çöpe gitti. Ama pompası olsun, kokusu olsun severek kullanmıştım.

* Garnier Saf & Temiz Arındırıcı Sıkılaştırıcı Tonik aslında fena bir ürün değildi. Güzel arındırıyordu ama pek sıkılaştırıcı etkisini görmedim. Günde iki kez de kullanınca bana biraz sert geldi. İçeriğindeki alkolden sanırım. Kullanmayı bir bıraktım bir daha da elin gitmedi. Arada sivilcem çıkarsa sadece o bölgeye uyguladım, biraz etkili de oldu. Neyse sonunda şişenin kalan dörtte birinden keskin kokular gelmeye başlamış. Onunla da vedalaştık.

* Son dönemlerin modası da kuru şampuanlar. Seyahat ediyorum, bana da lazım olur diyerek Benri Kuru Şampuanı aldım, saçlarım da koyu renk olduğu için beyazlıklar çok belli olur diyerek kestane rengini aldım. Almaz olaydım. Bir kere toz/pudra değil kolonya pudra karışımı sıvı bir şey bu. Saça uygulayınca tutuk, yapışkan bir şey okuyor. Saç artık yağlı değil ama donuk ve kirli görünüyor. Hissiyatı da çok kirli. Bir kere kullandım ve atıyorum. Benim param boşa gitti, sizin gitmesin.

* Kimileri vazelini zararlı diye sevmese de bence her evde bir vazelin vardır. İşte  Rosense Vazelin de benim vazelinimdi. Son kullanım tarihi geçti. Yoğun bir gül kokusu olduğu için kokusundan bozulup bozulmadığını anlamam imkansız. Bu kokudan da biraz yoruldum açıkçası. Vazelinin o plastiğe benzeyen kokusundan hoşlanmayanlar tercih edebilir. 

* Ve son olarak 2008 yılında aldığım gümüş simli tombik H&M göz kalemimi de çöpe gönderdim. Beyaz ve içinde gümüş simler olan, ilk aldığımda kalem olarak kullanabildiğim, sonra far niyetine tüm göz kapağımda kullandığım, azıcık kullansam her tarafımı sim içinde bırakan bir kalemdi. Elebtte sadece gece dışarı çıkacağım zaman kullanıyordum. Çok da iltifat almıştı. Ama artık bozuldu galiba, ufalanıp gidiyor, renk vermiyor sadece sim oluyor her yerim. Zaten ben de yaşlandım. Yoo gece dışarı çıkmak için değil, çıkınca simli göz makyajı yapmak için ;)

2 yorum:

  1. Cok güzel bir post! Bende dün yarim kalan tüm ürünlerimi bol bol kullanarak bitirdim, yer acildi rahatladim valla, gelsin yeniler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şeyi kıyafetlerime de yapmam lazım ama üşeniyorum. Bir de 6 aydır kullandığım diş macunum var bitse çok rahatlayacağım :)

      Sil